BİR UMRENİN ARDINDAN
Değerli, okurlarım bu haftaki yazımda,
05 Ocak 2025 – 16 Ocak 2025 tarihleri arasında kutsal topraklara yapmış olduğum ziyareti kaleme almak istedim.
05 Ocak 2025 Pazar günü umre ziyareti için akşam saat 20.00 İstanbul’ a daha sonra da İstanbul’dan Cidde’ye hava yolu ile ulaştık. Cidde’den de Mekke’ ye Otobüsle yol aldık.
Grubumuz 50 kişiden oluşuyordu. Herkesin heyecanı gözlerinden okunuyordu.
Öyle ya !..
“Lebbeyk Allahümme lebbeyk, lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk, innel hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk, lâ şerîke lek.”
Manası
“Buyur (emret) Allah’ım! Emrine amadeyim buyur! Senin hiçbir ortağın yoktur. Emrine amadeyim buyur! Şüphesiz hamt sana mahsustur. Nimet de mülk de senindir. Senin hiçbir ortağın yoktur.”
Bu sedayı işitenler bir araya gelmiş.
Kıblegahımız olan Beytullah’ı (Mescidi Haram) ve Yüce Rabbimizin Ulul azim Peygamberi ve Kulu olan Hz. Muhammed Mustafa SAV i (Ravza-ı Mutahhara) ziyarete gelmişti.
Önceki yıllarda da bu kutsal mekanları ziyaret etme şerefine erişmiş bir kişi olarak, bu ziyaretimi iki kısımda değerlendireceğim.
Birinci kısım Manevi yönden olacak.
Peygamber Efendimiz SAV şöyle buyuruyor.
“Benim mescidimde kılınan bir namaz, onun dışındaki camilerde kılınan 1000 namazdan daha faziletlidir. Ancak Mescid-i Haram hâriç. Mescid-i Haram’da kılınan bir namaz ise onun dışındaki 100 bin namazdan daha faziletlidir.” (İbn-i Mâce, İkâme, 195; Ahmed, III, 343, 397)
Dolayısıyla ilk hedef Mekke ‘de Beytullah’ta Namaz kılmak ve bire yüzbin sevap almak.
Ne kadar büyük bir mükafat değil mi? İkinci hedef yine Ravza da Namaz kılmak ve bire bin sevap almak.
” Kâbe’yi çok tavaf edin! Zira kıyamet günü amel defterinizde bulacağınız en kıymetli amel bu olacaktır. Şu Beyt’e her gün 120 rahmet iner. 60’ı tavaf edenlere, 40’ı namaz kılanlara, 20’si de Kâbe’ye bakanlara verilir.
Diye buyuruyor Peygamber Efendimiz SAV.
Böylesine doyurucu ve müjdeli bir ibadeti yerine getirmek ne ala.
Bütün kardeşlerimiz aynı heyecan ve sevk içerisinde Umre tavaflarını ve “say” larını yaptı. Medine de herkes kendine bir program yaptı, kaza namazları kılındı. Peygamberimiz SAV salat ve selamlar getirildi. Her namaz sonrası Peygamberimiz SAV Selamlama yaparak Ravza dan ayrıldık. Burası da ibadet açısından bol bereketli geçti.
İkinci kısım;
Tabii ki Mekke ve Medine Programımızda, kültür gezilerimiz de vardı.
Daha önceki yıllara nazaran gezi kapsamında olan tüm yerlerde çok büyük bir gelişme var.
Eskisi gibi bakımsızlık yok. Mesela Hudeybiye çok bakımsız ve virane bir yerdi. Şimdi daha temiz ve bakımlı olmuş.
Özellikle Medine’yi tanıyamadım desem yalan olmaz. Alt yapı ve üst yapı çalışmaları şehri güzelleştirmiş. Tüm alanlar ağaçlandırılmış yeşili fark etmemek elde değil.
Daha önceleri ziyaretleri yasak olan yerler ziyarete açılmış.
Mesela Bedir Şehirliği daha önceleri burası ziyarete kapalı idi. Gidenler risk alarak ziyaret ederlerdi.
Şimdi Bedir Şehirliğinin etrafı duvarlarla çevrilmiş. Hatta Şehitliğin hemen karşısına bir anıt yapıldı. Şehitlerin de isimleri buraya yazılmış.
Diğer taraftan Bedir savaşında Meleklerin indiği tepe olarak bilinen tepe tamamıyla kumla kaplı.
Kumun niteliğini bilemiyorum ama çıplak ayakla basıldığında vücutta bir rahatlama hissettiğiniz doğrudur. Burada da bol bol yürüdük.
Bu durumlar Vahhabiler için alışılagelmiş bir şey değildir. Yine Kuba Mescidi. Önceki yıllara nazaran çok daha güzel.
Adete küçük bir Ravza olmuş. Cami büyütülmüş. Abdest alama yerleri ve lavabolar tertemiz. Otopark sorunu yok etrafı ağaçlandırılmış.
Bunun gibi birçok yerler bakımlı veya onarımdan geçmiş. Abdulhamit Han’ın yaptırmış olduğu Tren Gar’ı ve hemen onun yanında gördüğü rüya üzerine 6666 adet taştan yaptırmış olduğu camii de bakımlı ve görülmeğe değer.
Anladığım kadarıyla artık Mekke ve Medine dünya turizmine açılma yoluna girdi. Yeni Kral Salman bu yolda birçok adım attı.
Şu an isteyen herkes internet üzerinden vize alıp Medine üzerinden veya Mekke üzerinden buralara gidip ziyaretini yapıp dönebilir.
Birçok arkadaşımızın da bu yoldan geldiklerini biliyorum ve bazıları ile de orada karşılaştım.
Hulasa-i kelam dostlar, imkânı olan hiç zaman kaybetmeden bu deryadan faydalansın.
