ENFLASYON BEKLENTİSİ VE ZİHİNSEL ENFLASYON.
Son üç aydır temel girdilerde ve ücretlerde bir artış olmamıştır, beklenen şudur ki bu zaman içerisinde ürünlere doğal olarak herhangi bir zam olmaması.
Ama gel gör ki her şeyi devletten bekleyen biz, devletin her şeyi yapamayacağını, bizim kafamızın içerisinde neler döndüğünü bilemeyeceğini, bilemiyoruz.
Maalesef. Birkaç zamandır kendimce piyasadaki fiyatları takip etmeye çalışıyorum.
Gördüğüm şeyler hiç hoş değil.
Birkaç misal vererek anlatmaya çalışayım; mesela pastanenin birinde dondurmanın kg’mı 300 tl iken 350 tl oldu.
Neden zam yaptınız diye sordum, cevap veremedi
Yine aynı yerde poğça 10 tl’den 12 tl’ye çıktı, sordum yine cevap veremedi.
Akçaabat’ta köfteciye gittim, kg’mı 750 tl olan köfteyi 1100 tl yapmış, neden diye sordum, öyle ya hiçbir ürüne, ete süte, şekere, una, elektriğe, petrol ürünlerine doğalgaza dövize, ücretlere vs. zam gelmedi, bu zam niye dedim, kem küm, cevap yok.
Bu örnekleri artırabiliriz.
Yani diyeceğim o ki, devletin mücadelesi enflasyonla mücadelede yetmeyebilir.
Buradan esnaf arkadaşlara seslenmek istiyorum.
Esnaf vatandaş olarak kafamızdaki enflasyon beklentisini bitirip, mecbur kalmadıkça keyfi zamlar yaparak enflasyon ateşini körüklememeliyiz.
Özelikle zihnimizdeki enflasyonu bitirmeliyiz.
Hazır millet zamlara alışmışken keyfi zamlara devam edersek enflasyon niye düşmüyor diye şikâyet etmeye hakkımız yoktur.
Bugün bir lahmacun 100TL. artık köftenin, etin yanına yanaşılmıyor.
İnsaf diyoruz bir öğrenci küçük bir tavuk dürüm yese içeceği ile birlikte 100TL yi geçiyor.
Vatandaş zor durumdadır. Bu esnafın bunu gözetlemesi lazım
