EĞER GÜÇLÜ İSENİZ SÖZ SAHİBİ DE SİZSİNİZ
Güçlü olmak, demek, fiziki bir gücüden ziyade ilmi bir güce sahip olmaktan geçer.
Eğer bir ilminiz varsa ilminizin olduğu konu hakkında konuşma hakkına sahipsiniz. Konuştuğunuzda da sözünüz dinlenir.
Bu çerçeveyi biraz daha büyütüp farklı kulvarlara da uyarlarsak. Yine güç bizde olur.
Son günlerde Filistin de yaşanan katliamlardan şunu çıkardım.
İki milyar belki de daha fazla Müslüman sekiz milyon Yahudi’ye karşı galip gelemiyorsa herkes eksikliği kendinde aramalı.
Yani Kurumsal ve bireysel baz da iç hesaplaşma yapılmalıdır. Diğer bir deyimle biz Müslümanlar yan gelip yattık Yahudi ve Hıristiyanlar çalıştı.
Top, tüfek, alet edevat, tank, füze, denizaltı, uçaksavar, Siha, gelen füzeyi havada imha edecek mühimmat, bunu yanında temel gıda maddeleri temizlik maddeleri gibi birçok argümanı üretmiş ve dünyayı kendine esir etmiştir.
Şöyle bir düşünelim.
Türkiye Cumhuriyetinin son zamanlarda ehemmiyet vermiş olduğu Savunma Sanayinde neler oldu değil mi.
Bir İHA bir SİHA ürettik diye etrafımızda ki bir çok ülke hemen hazır ol durumuna geçti.
Bulunduğumuz bölgede içerde ve dışarıda Türkiye’nin Prestiji arttı.
Peki bu güç nereden oluştu ilimden, bilimden. O zaman ilime ve bilime yani kısacası eğitime önem vermeliyiz.
Sekizmilyonluk İsrail nasıl Ortadoğuyu hizaya getiriyor.
Küçük bir örnek. Trabzon Yazarlarından Bülent Şirin Beyin yazısından alıntı yaparak devam etmek istiyorum.
“İsrail her bir milyon vatandaşa göre hesaplandığında bilimsel çalışmalarda dünyada dördüncü sıradadır.
İsrail’in tüm dünyada yayınlanan bilimsel makale oranı tüm dünya nüfusunun oranından hemen hemen on kat daha fazladır.”
“İsrail dediğimiz Ortadoğu’nun orta yerinde çıbanbaşı kadar bir ülke. Nüfusuna bakarsak komşu ülkeler tükürse boğulacak gibi duruyor.
Fakat herkesin bildiği (ya da bilmesi gerektiği) gibi İsrail sadece İsrail’den ibaret değil.
Dünyanın efendilerinin tam desteği arkalarında duruyor. Batı ülkelerinde Filistin’e destek gösterilerine izin verilmiyor.
Milyarlarca insanın kullandığı sosyal medya platformlarında Filistin’e destek veren yüzbinlerce hesabın kapatıldığı bilgisi geliyor. Bu platformların sermayesinin o hesaplar olduğu unutulmamalı.
Diyor Sayın Şirin ve çok da haklı.
Bu analize baktığımızda biz çok geç kaldık. Ama büyüklerimizin bir sözü var ” Hiçbir şey için geç kalınmış sayılmaz”
En kısa zamanda ilime ve bilime gereken değer verilmeli her sahada öncü olmalıdır.
Avrupa’ya baktığınızda sınırlar kalkmış. Almanya’dan, Fransa’ya geçtiğinizi, Fransa dan Belçika’ya geçtiğinizi anlamıyorsunuz bile.
Bi de Müslüman ülkelere bak Yüzde 50 den fazla Oy alan Muhammed Mursi hapsediliyor ve sistemli bir şekilde zehirlenerek öldürülüyor.
Müslüman ülkelerden çıt yok.
Bir Müslüman ülke düşünün Müslümanların en değerli iki varlığı onun toprakları içerinde Ravza-ı Mutahhara ve Beytullah bunlara sahip.
Ülkenin Kralı ABD Eski Cumhurbaşkanı evangelist olan Trampın tarikatına üç milyar dolar yardım yapıyor.
Yetmedi 380milyar dolarlık silah anlaşması yapıyor.
Mürsi tutuklandığında ses yok. Filistin bombalandığında ses yok. Kendisinin ürettiği “Mırında” adlı mandalinalı içecekten başka bir şey yok. ABD nin petrol bakanlığını yapıyor.
Buradan Yöneticilerimize sesleniyorum. Bu işin şakası yok. Üretim, üretim, üretim. Her dalda üretim.
Bugün Hindistan’ın bile yazılımdan yılda 150milyar dolara ulaşmış durumda. Biz neredeyiz ona bakalım.
Mehmetçik Gazze’ ye diye atılan sloganların. Mehmetçik Gazze’ye gitmeden de halledilebileceğini bilmek gerekir. Diye düşünüyorum.
