Adil Hacıömeroğlu

ÖĞRETMENE SAYGI

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ÖĞRETMENE SAYGI

 

Bir toplumun geleceğini ilmik, ilmik örerek kuran öğretmenlere saygı gösterilmesi, onların emeğinin değerinin bilinmesi çok önemli. Özveriye, kendini sürekli yetiştirmeye, araştırmaya dayalı bir mesleğin çalışanlarının aylıklarıyla geçinecek durumda olmaması utanılacak bir şey.

Öğretmen, yaşamı boyunca hem öğretecek hem de öğrenecek. Öğrenmezse öğreticiliği azalıp yok olur. Kendini yenilemeyen öğretmen, mesleksel özelliklerini giderek yitirir. Sürekli aynı şeyleri yineleyen biri olur. Bu nedenle öğretmen, sürekli okumalı. Okumak; genelde tüm insanlar için özellikle de öğretmenler için vazgeçilmez bir gereksinme. Düzenli okumayan kişi, öğretmen olamaz. Okumak, bir öğretmen için boş zamanlarını doldurmak için bir düşkü değil; yeme, içme, uyuma gibi temel gereksinmelerden biri.

Öğretmen okuyacak okumasına da bu, nasıl olacak? Aldığı aylıkla karnını doyuramayan birinin her şeyin, özellikle de basılı yayınların ateş pahası olduğu bir ortamda kitap, dergi, hatta gazete alıp okuması epey zor bir iş. Öncelikle öğretmenlerin insanca yaşaması için onların aylıkları günün koşullarına uygun duruma getirilmeli. Öğretmen; geçim derdiyle değil, eğitimi daha iyi duruma getirmek için uğraşmalı. Kafası, yalnızca eğitimle meşgul olmalı.

Öğretmenlik birçok çalışan gibi sekiz saatlik bir zaman dilimine sığacak bir meslek değil. Onun çalışma saatleri, gün boyu sürer. Bir öğretmenin mesaisi, yalnızca derslerle sınırlı sayılamaz. Derslere hazırlanması, sınavları ve ödevleri değerlendirmesi, velileriyle görüşmesi, mesleki ve kültürel gelişmesini sağlaması gibi birçok uğraşısı var. Öğretmen, görevini gereği gibi yapmak için dinlencelerde bile mesleğiyle ilgili kafa yorar. Yapacağı her gezi, onun için bir eğitim aracı olur. Gezi, gözlem ve deneyimleri eğitim aracına dönüştürmek onun görevi aslında. Bunun için ise öğretmen kendinden verir. Özveri, vereceği eğitimin sınırlarını geliştirmesini sağlar.

Öğretmen, okulda günde en çok beş saat derse girmeli. Geri kalan üç saati dinlenme, derse hazırlık, veli görüşmeleri ve öğrencilerin sorunlarının çözülmesiyle geçirmeli. MEB, bu konuda yeni düzenlemeler yapmalı.

Öğrencileri eğitip toplumun yarınını kurtarmak, ağır işçilik. Bu nedenle öğretmenlere yıpranma ödeneği ödenmeli. Dünyada en zor iş, insan eğitmek. Eğitimciye yapılan yatırım, toplumun geleceğinedir. Bunun için öğretmenlerin yaşam düzeylerini artırmak devletin görevi. Bu konuda geç kalınmamalı. 

Öğretmene saygı gösterilmesini istiyorsak öncelikle onun yaşam koşullarını iyileştirmek zorunluluk. Öğretmene saygı, topluma ve geleceğimize saygıdır.

                                

 

 

 

ÖĞRETMENE SAYGI
Giriş Yap

Avrasya Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin