Muhterem Okuyucularımız,
Resûl-i Ekrem Efendimizin (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye hicretini başlangıç kabul eden hicrî / kamerî takvimin 1445. yılbaşına (1 Muharrem 1445 / 19 Temmuz 2023) ulaşmış bulunuyoruz.
Hakkın bâtıla, imanın küfre, adaletin zulme, ilim ve hikmetin cehalet ve hurafelere galebesi yolunda tarihin en büyük hadisesinin cereyan ettiği bu mübarek günümüzü gönülden tebrik eder, sıkıntılı zamanlardan geçen ümmet-i Muhammed için hayır, bereket, sulh, sağlık ve selamet getirmesini Cenâb-ı Hak’tan niyaz ederim.
Bu vesileyle, devam eden serimize bir virgül koyarak, günler, aylar, yıllar ilerledikçe ağırlığını daha derinden hissettiğimiz ahir zaman şartlarında, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından “Garibler” olarak vasfedilen samimi Müslümanları anlatmak üzere yazdığımız bir şiirimizi sizlerle paylaşmak istedik.
Yazılarımızda, videolarımızda anlattığımız tahrifatlarla, küresel çapta yürütülen İslam’ı imha projeleriyle mücadelede size de, bize de, hepimize de motivasyon kaynağı olması dileklerimle…
Şiirimize mesnet olan hadis-i şerif mealen şöyledir:
“İslam garib olarak başladı. Başladığı gibi yine garib olarak dönecektir. Öyleyse ne mutlu o gariblere!” (Müslim, İman, 232.)
Kendisine gariblerin kimler olduğu sorulduğunda Allah Resûlü (s.a.v.) şöyle cevap verdi:
“Onlar benden sonra halkın bozduğu yol ve yöntemimi (sünnetimi) düzeltirler.” (Tirmizî, İman, 13.)
“İnsanlar bozulduklarında (onları) düzelten kimselerdir.” (Ahmed b. Hanbel, IV, 73.)
GARİBLER ONLAR!
Hak ve hakikat İslam, tenvir etti âlemi
Küfrü cehli zemmetti, övdü ilmi kalemi
Mü’min imanla coşar, ama dinmez elemi
Onlar Hakka uyarak reddeder bidatleri
Onlar gerçek Müslüman, İslam’ın garibleri
Yâsir ailesinden ta Hazreti Bilal’e
Niceler zulüm gördü tarifi gelmez dile
Dini aziz tuttular hayatlarından bile
Onlar Resule uydu, reddetti bidatleri
Onlar ilk Müslümanlar, İslam’ın garibleri
Kerpiçtendi evleri, karınları ise aç
Kızgın çöl sıcağında bir yudum suya muhtaç
Elbiseleri aba, hiç aramadılar taç
Onlar itti dünyayı, reddetti bidatleri
Onlar örnek Müslüman, İslam’ın garibleri
Onların kalplerinde bir dağ gibiydi iman
Her bir iman dağında saklıydı kızgın volkan
Sonra püskürdü birden, dünya gördü Müslüman
Onlar cihada koştu, reddetti bidatleri
Onlar öncü Müslüman, İslam’ın garibleri
Kâmil mürşid idiler, feyz sundular kalplere
Atlı yaya olarak vardılar beldelere
Her biri örnek oldu arkadan gelenlere
Onlar müstakim oldu, reddetti bidatleri
Onlar “önden gidenler”, İslam’ın garibleri
Başka garibler de var, yaşar ahir zamanda
Gaybe iman ederler, samimiler imanda
Kitap Sünnet sevgisi coşuyor kanlarında
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın müstesna garibleri
Resûlüllah buyurdu: “Kıyamet yakın, gerçek
Bu İslam garib geldi, garibliğe dönecek”
Mazlum mağdur mü’minler bu gerçeği görecek
Onlar Sünnet’e uyar reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın övülmüş garibleri
Ahir zaman fitnesi yayıldı ülkelere
Hevâ ve heves putu çöreklendi kalplere
Hakka ittiba eder, ne mutlu gariblere
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın bahtiyar garibleri
Müjde var: “Onlar benim öz be öz kardeşlerim
Henüz görüşemedik, ben onları özlerim
Başlarının tacıdır, Sünnetim hadislerim”
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın samimi garibleri
“Bize Kur’ân yeter der koltuğuna kurulan”
“Ateşe hazırlansın tahrifatta bulunan”
“Yüz şehit ecri alır Sünnetime sarılan”
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın horlanan garibleri
Din rağbet görmez olur, az paraya satılır
Modernist fetva verir: Bâtıl hakka katılır
Münafık ağızlardan halka nutuk atılır
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın ihlaslı garibleri
Gıybet yalan iftira, ederken iyi para
Edep ayak altında hayâ iffet berhava
Ahkâm tatbik edilmez, o da kalbinde yara
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın şerefli garibleri
Deccalin musibeti zehir katar aşına
Haçlı bombalarıyla ev yıkılır başına
Can pazarı dünyada, kimse bakmaz yaşına
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın muttaki garibleri
Mü’min mülteci oldu, kan göründü izlerde
Nice öksüz yavrular boğuldu denizlerde
Saray ev, türlü taam, rahat uyku bizlerde
Onlar Sünnet’e uyar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın muzdarip garibleri
Garibler Rablerinden af afiyet dilerler
Bir musibet gelirse “Biz Allah’ınız” derler
Dillerinde dualar, tesbihatlar, zikirler
Onlar Hak için yaşar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın mukarreb garibleri
Ebrar zümresidirler, rehberdirler bizlere
İhsan sırrına ermiş katılmış salihlere
İşte garib olmak bu, ne mutlu gariblere
Onlar Allah’a koşar, reddeder bidatleri
Onlar ahir zamanın nasipli garibleri