KIZILCIK ŞERBETİ VE TOPLUMSAL DARBE
Bir TV kanalında yayınlanan ve herkes tarafından konuşulan bir diziyi inceledim . Neyin ne olduğunu anlamak için bir bölümünü de izledim. Şimdi sizlerle sohbet eşliğinde bir rezaletin anatomisini çıkaralım. Dizi senaryosuna göre bir aile muhafazakar, diğeri modern olarak sunuldu.
İlk önce muhafazakar ailedeki en küçük erkek , diğer ailedeki kızla evleniyor. Sonra erkek ihanet ediyor, sonra boşanıyorlar, tekrar evleniyorlar, tekrar boşanıyorlar.
Bu sırada evin babası, gelin kızın teyzesi ile aşk yaşıyor, eşinden boşanmak istiyor, kadınla ayrı bir yerde yaşamaya başlıyor.
Sonra amca, kızın annesi ile sevgili oluyor, tam evlenecekken hasta olduğunu öğrenip evlilik işi olmuyor fakat ameliyatla iyileşiyor. Kadın başka bir muhafazakâr erkekle çıkmaya başlıyor.
Amca boş durmuyor içki içmeye başlıyor yani modernleşmeye (?). Sonra amca başka bir ailenin muhafazakâr kızı ile ilişki yaşıyor.
Durun durun daha bitmedi.
Amca; gelinlerinin annesi ile tekrar barışıp aşklarına yeniden başlıyor.
Amcanın oğlu başka bir kadınla birlikte oluyor.
Kızları ise diğer modern aileye yakın bir erkekle evleniyor.
Flaş flaş flaş !!! Boşanan en küçük olan erkek, annesinin önerdiği bir kızla evlenmesi için tanışmaya götürülüyor.
Bilin bakalım kim?
Durun söyleyeyim.
Amcasının birlikte olduğu kız. Tabi haberleri yok. Bu muhafazakâr kız da ailesiyle birlikte iken başı örtülü (baskı altında imajı da araya sıkıştırılıyor) ama ailesinden ayrı iken gizli gizli gece hayatıyla gayri ahlaki savruk bir yaşam örneği sergileyen özgür kız profilinde sunuluyor.
Böyle çok bilinmeyenli bir denklem inanın Matematikte yok.
Ayrıca ne hikmetse enteresan olarak olumlu düşünceler ve güzel yaklaşımlar modern aile üyelerince sergileniyor algısı oluşturulup muhafazakar ailelerin ise karaladığını görmekteyiz.!
Bunların haricinde birçok gizli ve kirli mesaj da verilmektedir.
Şimdi gelelim sorulara.
Bu kadar rezillik TV ekranlarında boy boy gösterilirken RTÜK denen kurum ne yapıyor?
Bu şerbet yudum yudum gençlere ve ailelere içirilirken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız nerede?
O bangır bangır bağıran bazı feminist kadın derneklerini es geçiyorum! O kadar Gazze’li Müslüman kadının katledilmesine susan, Doğu Türkistan’daki Müslüman kadınlara yapılan tecavüzlere susan kadın derneklerinin bu gibi dizilere ses çıkarmaması çok çok normal değil mi?
Bir diğer soru da haklı olarak şu; İnsanlarımız bu gibi dizilere neden prim verip izliyor? İzlenme oranı düşük olsa bu TV kanalı diziyi yayından belki de kaldıracak. Demek ki ‘Fikir neyse zikir de o’ anlamına geliyor. Bu da ayrı bir sorun. Adamlar bu açığı görüp burdan gelir kazanmayı başarıyor. Lakin bu diziyi piyasaya sürenlerin haklı olduğu gerçeğini çıkarmaz. Bu gibi dizilerin verdiği zararlar, açtığı yaralar görmezden gelinemez.
Aile yaşantısına, örf adetlerimize, gelenek göreneklerimize, toplumsal normlarımıza, etik ahlaki değerlerimize ters olan bu ve bu gibi dizilere seyirci kalmak toplumumuza ve aile hayatımıza en hafif tabirle ‘İHANET’ tir. ‘TOPLUMSAL DARBE ‘dir.
Böyle bir özgürlük anlayışı kabul edilemez. Bu tip dizilere, senaristlerine, dizileri yayınlayan kanallara gereken cevap yetkili devlet organları tarafından acilen verilmelidir.
İlgililere duyurulur!!!
