H. Nurcan Yazıcı

PLANSIZLIK TRABZON’U YORUYOR!..

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

PLANSIZLIK TRABZON’U YORUYOR!..

Bu yıl uzun zaman sonra Trabzon’da, Futbolun dışında bir konu “turizm” günlerce konuşuldu.

Bir çok basın mensubu ve sivil toplumcular konunun önemini, kente getirisini ve götürüsünü yazıp çizdiler. Kentin tarihî ve kültürel değerlerinin gözetilmediğinden, çevrenin, yeşilin, verimli toprakların zarar gördüğünden bahsettiler. Sahip olduğumuz zenginlikler daha iyi yönetilebilmeli dediler.

Turistik tesis adı altında yapılan alt yapısı olmayan, üst yapısı günü kurtarma amacı taşıyan yapılar yüzünden çevre kirliliği, yaylalara kadar uzanan trafik sorunu yaşandı. Mesire yerleri, yaylalar hatta şehrin en işlek alanları bile zaman zaman yerel halka tamamen kapandı.

Sırf bazı esnaflar daha fazla kazansın diye köy yollarına kadar denetimsiz, kayıt dışı turistik tesisler ve satış noktaları açıldı. Parası olan aynı bölgede birden fazla tesise sahip olabildi.

Halbuki Trabzon turist için gel geç yeri değil, manevi yapısının hissedildiği, yeşilin insanlarıyla bütünleştiği, alışveriş yapılan, huzur ortamının yaşandığı bir yer olmalı.

Yetkililer şimdi de, “Turizm ile ilgili önlem alınmazsa ilerleyen senelerde Trabzon’da turizm sektörünün yok olacağı yönünde uyarılar yapıyorlar.” 

TURİZM TRABZON’U YORDU!..

Kent insanına yaşadıkları toprağa aidiyet duygusunu, yönetime katkıları, yaşattığı anıları ve yaşadığı huzur ortamı verir. 

 “Bir bölge veya yörede turizm faaliyetlerinin gelişimi ve bu gelişimin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından yerel halkın turizm plan ve politikalarının belirlenme sürecine dâhil edilmesi gerekir. Çünkü turizm faaliyetlerinin üç temel boyutu olan sosyo-kültürel boyut, ekonomik boyut ve çevresel boyutun olumlu ya da olumsuz yönlerinden  en çok etkilenenler o yörede ikamet eden yerel halktır.”

Yerel seçimler yaklaşırken, kimse vaatleriyle kent halkını yormasın.

Sözde Trabzon’un turizm çeşitliliğini artırmak adına çalıştay yapılıyor, belirlenen alternatif turizm türleri ise, Doğa ve Yayla Turizmi, Sağlık Turizmi, Kongre ve Fuar Turizmi, Kruvaziyer Turizmi ve Spor Turizmi olarak belirleniyor. Peki, sanat, kültür, tarih hani?

Hem sağlık, hem turizm, hem de üniversite kenti olacağız diyorsunuz. Hâlbuki turizmin ve üniversitenin olduğu yerde sanat da konuşulmalı, nitelikli müzeler olmalı… İnsanlara alternatif sosyal alanlar sunulmalı… Gençlerin kafelerden çıkıp kentle iç içe olması için kent içi sanat ve kültürel faaliyetlere katılımı sağlanmalı…

Sonuç olarak;  “Sosyal belediyecilik, sınırları içerisinde ikamet eden halkın sosyal sorunları ile ilgilenen, ekonomik, sosyal, kültürel nitelikteki taleplerine yönelik faaliyetlerde bulunan bir anlayışı ifade etmektedir.”

Sadece bu amaçlar üzerinden kenti yönetmeniz bile bir çok sorunu çözer.

Ayrıntılarda boğulmadan kent halkının günlük yaşamlarında karşılarına çıkan sorunlara bakmanız, cesur adımlar için halkı yanınıza almanız yeterli. Tıpkı Maraş caddesinin bir bölümünün araç trafiğine kapatılması gibi. Şimdi de Belediye Başkan adaylarından “Maraş caddesindeki dolmuş duraklarının tamamen kaldırılması”  sözünü bekliyoruz.

Bu arada yakın gelecekte kıtlık en büyük küresel sorun olarak görünüyor. Turizm, savaşan dünyada her an duraklayabilir. Siz siz olun verimli topraklarınızdan ve tarımdan asla vazgeçmeyin.

 

 

PLANSIZLIK TRABZON’U YORUYOR!..
Giriş Yap

Avrasya Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin