Hasan Keskin

“HER UMUTSUZLUĞUN ARDINDA BİR UMUT GİZLİDİR”…

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

“HER UMUTSUZLUĞUN ARDINDA BİR UMUT GİZLİDİR”…

 

“MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR”

Sevgili okurlarım,

Merkez üssü, kardeş şehrimiz Maraş olan kıyamet gibi, yüzyılın depremini yaşadık. Hem de aynı bölgede sekiz saatte iki defa; dağları bir yay gibi kesti,  raylar büküldü, yollar ayrıldı. On binlerce vatandaşımızı yitirdik. Milyonlarcası da evsiz kaldılar. Tarifsiz acılar içindeyiz Milletçe.

Biz Anadolu’yuz; öyle bir konumdayız ki, yaşama dair tüm güzelliklerin ve felaketlerin iç içe olduğu, deprem ülkesinin vatandaşlarıyız biz.  Çok acıları gömdük bu topraklara. Depremle yaşamayı beceremedik diye, hayıflandık yine!.

Büyük telaş ve panik, yerini organize çalışmalara bıraktı. Devletin tüm kurumlarıyla duruma hakimiyetiyle, çaresizliğin yerini umut aldı. Tam bir seferberlik ve imeceyle kamyonlarca sevgi yollara düştü. Ülkemizin her hanesinden milyonlar; bıraksalar bir ok gibi, Maraş’a, Hatay’a varabilirlerdi…

Dünya’nın bir çok ülkesinden de yaralarımızı sarmaya koştular. Yorulmadılar, usanmadılar. İğneyle kuyu kazmak ne yüce bir fedakarlıktır. İki yüz kırkıncı saatte bile mucizeler bir birini izledi, kum yığınlarından canlı çıkardılar. Bir kez daha anlafık ki, acının milleti, ülkesi olmaz, dili tektir, vatanı tüm Dünya’dır.

Kadim Türk Milleti tarih yolculuğunda hep acılarla yoğrulmuştur. Çin’den  Adriyatik’ten, Sibirya’dan, Habeşistan’a, Yemen’e kadar binlerce yıl savaşlarda, sürgünlerde, göçlerde her yüzyılda kitlesel trajediler yaşayan başka bir millet var mıdır? Her asırda cepheden cepheye koşmayı  kader sayan, yüzü bu kadar az gülen bir millet var mıdır!?..

Yoktur! diye, umutsuzluk tohumlarını yeşertmeyeceğiz!. Her olağanüstü durumdan, yine olağanüstü çözümler üreten, yeniden ayakta olduğunu haykıran Türk Milleti’nden söz ediyoruz. Anadolu’dan bahsediyoruz…

İnsanın yaşamsal besin kaynakları bellidir. Enerjisini, sağlığını, bu besinlerle düzene oturtacaktır. Ülkemiz bu açıdan çok zengin, çeşitliliği olan bir coğrafyada. Amma velakin, asrın felaketine yalın ayak koşmasını, kendiliğinden seferber olmasını, umudun tükendiği anlarda umut olmasını;  “dipdiri ayaktayım yine, ne bölündüm, ne yoruldum!” diye haykırmasını, bunlarla izah edemeyiz.

Onlarca asır yaşadığı acıların, zaferlerin ve daha nice felaketlerin aktığı damardan beslenmek,  büyük millet olma şuurumuzu güçlü tutan yegane etkendir. Bu şuur, günü geldiğinde devasa bir başkaldırıya, her zorluğun üstesinden gelecek toplumsal reflekse dönüşür. Bu gün yaşadığımız da budur; “Milletler bağdan bahçeden beslenmezler; milletlerin besin kaynağı, derin  ve köklü tarihleridir “

Sarıkamış’ta, Çanakkale’de, Dumlupınar’da… yaşadığımız gibi, yüzyılın deprem afetine karşı, kendiliğinden öne çıkaran şuur, onlarca asrın yarattığı o büyük ve kudretli damardan beslendiğimiz içindir. Kökleri sağlam ve derin, mazlum coğrafyaların umudu millet oluşumuzdandır. Bu acılarla boğuşan yüce Türk Milleti, o damarı bir defa daha tahkim etmiştir.

Bizlerden çok sonraki kuşaklar, belki torunlarımızın torunları, bu günlere dönüp baktıklarında, o gücü yine aynı damarda, o derin köklerde bulacaktır.

Büyük Atatürk, bu milleti çok iyi tanımanın ve ona güvencin inancıyla, Türk gençliğine vazifeyi de çareyi de umudu da “ Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyerek vermiştir aslında. Bu çare, bu günlerde yaşadığımız toplumsal dayanışmanın, direncin ve eşsiz refleksin de özündedir…

Bu “kan”, biyolojik manasından apayrı, derin tarihimizin damla damla biriktirmiş olduğu millet olma bilincidir/şuurudur.

Bu yüce millet, bu büyük devlet nice zor zamanlarda olduğu gibi yıkımlarla sarsılsa da,  yaralarını el birliğiyle saracaktır.

Milletimizin başı sağ olsun. Milletimiz devletimiz var olsun.

Hasan KESKİN

 

“HER UMUTSUZLUĞUN ARDINDA BİR UMUT GİZLİDİR”…
Giriş Yap

Avrasya Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin