Cemal Yıldız

HAYAT NEDİR? HAYATI KOLAY KILMANIN YOLLARI NELERDİR?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

HAYAT NEDİR? HAYATI KOLAY KILMANIN YOLLARI NELERDİR?

Bize Hayat Nedir diye bir soru sorulsa nasıl cevap veririz. Bunu hiç düşündük mü? Acaba.

Şöyle bir hayatımıza baktığımız da o kadar çok suçladığımız insanlar var ki, bizden başkası hep suçlu, hep kabahatli, hep eksik, hep yanlışlarla dolu.

Sanki, en dürüst insan biziz değil mi?

Bir an öyle gelir insana. Evde anne suçlu, anneye göre baba suçlu, çocuk hepten suçlu, çocuklara göre anne, babalar en suçlu.

İş yerinde yöneticiler hep yanlış, arkadaşlar arasında eksikler çok.

Oysa şöyle bir yöntem izlesek;

Başkasının duygularını da anlamaya çalışsak.

Bir an Babaysak anne olsak veya anneysek baba olsak çocuk olsak, arkadaş olsak.

Karşımızdakinin duygularını anlamaya çalışsak.

Onların davrandığı gibi davransak.

Karşımızdakinin yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini yaşamaya çalışsak. Belki de hayat bize daha kolay olur.

Doğrusu empati yapmayı becerebilmek da bir marifettir.

Eşimle bir kış günü köye gitmiştik.

Bahçeden lahana toplamaya gitti. Geldiğinde elleri donmuş derecede üşümüş bir vaziyette şunu dedi.

Daha Pazarda Lahana ne kadar pahalı demeyeceğim. Hiç bu kış günü bu lahana karın altından çıkarılıp pazara satmaya getiril mi?

İşte yaşamış olduğu kısa bir empati sonucu karşısındakini anlamış ve ona hak vermişti.

Aynı şekilde bir baba eve geldiğinde eşi çalışsın veya çalışmasın evin hanımına çok nazik ve bir beyefendi gibi davranmak zorundadır.

“Sizin en hayırlınız, ehline karşı en iyi davrananınızdır. Ben aileme en iyi olanınızım.” Buyuruyor SAV.

En azından yabancı bir hanımefendiye gösterdiği saygının yarısısın gösterse yine yeterli olur.

Evdeki eşinin gün boyu evimiz temiz olsun, eşime ve çocuklarıma güzel yemekler yapayım.

Eşimin yırtığını dikeyim. Pantolonunu ütüleyeyim, atletini vs. şeylerini yılkıyayım.

Kış ise şimdi evin beyi gelecek yolda üşümüştür. Sobamızı yakayım.

Ortalık dağınık olmasın diye gün boyu evde zahmet çeken eşinin bu davranışlarını dikkate alır da eve girerse o zaman o evde huzur olur.

Aynı şekilde evdeki hanımda, birazdan eşim gelecek akşama kadar çalıştı yorgundur belki de bugün işyerinde menfi bir şeyler yaşamıştır çekini ödeyememiştir.

Söz verdiği işi zamanında bitirememiştir. Veya yaptığı bir işin karşılığını alamamıştır düşüncesiyle eşine karşı davranışlarını düzeltse yine huzuru bulmuş olurlar.

İslam’a göre bir eş eve geldiğinde mutlaka selam vermelidir. Eve sağ ayakla girip, sol ayakla çıkmalıdır.

Evden ayrılırken eşine “Allaha ısmarladık veya Allaha emanet ol” diyebilir. Ama en güzeli yine Selamla ayrılmaktır.

Hanımda eşini selamla uğurlamalı. Ona hayırlı helalinden bol kazançlar dilemeli. Allah cc dan kaza bela gelmemesi için dua etmelidir.

Evin reisi yani “Baba” eve geldiğinde ev halkının halini hatırını sormalıdır. Çocuklarla ilgilenmelidir.

Onların okulda ki hallerini takip etmeli her ay en az bir kere okuldaki sınıf öğretmeniyle görüşmelidir.

Çocuklarının Dini İslami Mübin’e, faydalı Vatana, Millete, Bayrağa saygılı Vatanı ve Milleti için çalışan iyi bir Müslüman olarak yetiştirme gayreti içinde olmalıdır.

İyi bir baba veya anne önce kendi ailesine sonra en yakın çevresine karşı duyarlı olmalı.

Kendi bulunduğu mahaldeki yanlışları ilgili kurumlara veya bireylere uygun lisan ile bildirmeli.

Resulullah SAV çevresine ve ailesine karşı duyarlı olan kişileri övmüş ve onları tebrik etmiştir.

Yapmış olduğu sohbetleri dinleyen ashabına şu tavsiyede bulunmuştur.

Burada duyduklarınızı önce eve gittiğinizde ailenizi yanınıza toplayıp onlara anlatın. Daha sonra komşularınıza ve daha sonrada ulaşabildiğiniz her yere ulaştırın diye tavsiyede bulunmuştur.

Yine bu konuda Resulullah SAV şöyle buyurmuştur.

Hz. Hüseyin (r.a.) anlatıyor:

“Babama (Hz. Ali’ye) Resûlullah’ın dost ve arkadaşlarıyla olan münasebetlerini sordum.

O da şöyle cevap verdi: ‘Resûlullah her zaman güler yüzlü, yumuşak huylu ve nazikti. Asla kötü huylu, katı kalpli, bağırıp çağıran, çirkin sözlü, kusur bulan ve cimri bir kimse değildi.

Hoşlanmadığı şeyleri görmezlikten gelir, kendisinden beklentisi olan kimseleri hayal kırıklığına uğratmaz ve onların isteklerini boşa çıkarmazdı…’” (Tirmizî, Şemâil, 160)

 

 

 

 

 

Bu bap ta şu güzel sözlere de kulak vermek lazım.

“Ailede İhsan

Ailede ihsanın en önemli tezahürlerinden biridir aile bireylerine zaman ayırmak, onlarla kaliteli vakit geçirmek.

Nitekim kişinin ailesine vereceği en kıymetli şeydir zaman. İhsan bağlamında düşünüldüğünde onlara ayrılan zamanın da en güzel şekilde olması gerekir. Aileyle vakit geçirilirken hem bedenen hem de ruhen orada olunmalıdır.

Onları dikkatle dinlemeli, anlamalı ve aile fertleriyle hemhâl olmaya gayret edilmelidir.

Elbette bu şuurla hareket eden ebeveynler, sorumluluklarını hassasiyetle yerine getirecek ve ailesini asla ihmal etmeyecektir. Böylece Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) “Bakmakla yükümlü olduğu kimseleri ihmâl etmesi, kişiye günah olarak yeter.” (Ebu Davud, Zekât, 45) uyarısını hassasiyetle dikkate alırlar ve sorumluluğunun gereğini yerine getirirler.

Ebeveynin aileye yapacağı en büyük iyiliklerden biri de hiç şüphesiz ki çocukların ahlak eğitimidir.

Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.), “Çocuklarınıza ikramda bulunun. Onlara güzel bir terbiye verin.

” (İbn-i Mâce, Edeb, 3) buyurmakla, ahlak eğitiminin bir ikram ve ihsan olduğunu ifade etmektedir.

Benzer şekilde bir başka hadis-i şerifte ise “Hiçbir baba, çocuğuna güzel ahlaktan daha kıymetli bir miras bırakmamıştır.” (Tirmizi, Birr, 33) buyruğuyla ihsanın bu cihetten önemine vurgu yapmaktadır.

Tabii ki bu noktada öncelikle anne ve babanın rol model olması, nasıl bir evlat istiyorlarsa önce kendilerinin öyle olması büyük önem arz eder.

Zira eğitimde aslolan, doğruları söylemekten ziyade doğruları yapmaktır. Bu da ilahi murakabenin farkında olmakla mümkündür.”

Kaynak: Diyanet Dergisi İst. Aile vakfı.

 

Hayat Nedir?

Hayat oturduğun yerden karşı tarafa bakmak.

Sonra karşı tarafta geçip oturduğun yere bakmaktır.

Hayat anneyken baba olmak. Hayata baba gibi bakmaktır.

Hayat Babayken anne olmak. Hayata anne gibi bakmaktır.

Hayat çocuk olmaktır.

Hayat çocukken anne veya baba olmaktır.

Hayat arkadaş olmak, onun duygularını yaşamaktır.

Hayat kardeş olmak her şeyini kardeşiyle paylaşmaktır.

Hayat kardeşten de öte arkadaş olmaktır.

Sözün özü. Hayat karşındakine, karşıdan bakmaktır.

Yeni deyimle empati yapmaktır.

Karşındaki gibi düşünmeye çalışmak. Onun duygularını yaşamaktır.

Eğer böyle olursa hayat zor olmaktan çıkar.

 

 

 

 

 

 

HAYAT NEDİR? HAYATI KOLAY KILMANIN YOLLARI NELERDİR?
Giriş Yap

Avrasya Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin