DENİZDE KAYBOLAN ÖĞRENCİLER VE OKUL GÜVENLİĞİ
Trabzon Beşikdüzü’nde, okuduğu okulda derslere girmeyip sahile giden ve dalgalara kapılan iki öğrencimiz herkesi olduğu gibi şahsımı;
baba olarak,
öğretmen olarak,
eğitim yöneticisi olarak
çok yönlü üzmüştür!
Ailesine, okuluna, öğretmenlerine sabırlar; genç yavrularımıza rahmet;
Arama faaliyetlerini yürüten Devletin bütün yetkililerine ve görevlilerine kolaylıklar diliyorum…
Gerekli inceleme/soruşturma sonucunda ortaya çıkacak olan netice, varılacak karar hepimizin aydınlanması için yeterli olacaktır.
Ancak bir eğitim yöneticisi olarak bu elim vaka nasıl önlenebilirdi, önlenebilir miydi diye düşünüyorum…
Sorumluluk duygusu doğal olarak bizi bu noktaya itiyor.
Her okulda, özellikle liselerde gündüz derslerine girmeyen öğrenciler olabilmekte, branş öğretmenleri girdikleri sınıflarda yoklamayı alarak yoklama fişine gelmeyen öğrencileri yazmakta, gün bitiminde Md. Yrd. tarafından sisteme girilmekte, devamsızlık sayısal olarak yönetmelikte belirtilen belli sayıdaki günlere ulaştığında okul yönetimi tarafından veliye bildirimde bulunulmaktadır.
Yatılı okullarda ise yatılılık süreci akşam yemeği, etüt yoklaması, gece yatakhane yoklaması ile başlar; sabah etüdü ve kahvaltı ile sona erer, gündüz okuldaki eğitim süreci başlar…
Okul yönetimleri bu sürecin sağlıklı işletilmesini gerçekleştirir.
Gündüz okuldaki nöbetçi öğretmenin aynı zamanda derslere de giriyor olması nedeniyle ortama yeterli derecede hakim olamadığı açıktır.
Sosyal medyadaki tahrik edici, kışkırtıcı, ayrıntıları bilmeden kişileri infaz edici yayın ve yorumların da doğru olmadığı bilinen bir gerçektir.
Arama, soruşturma, inceleme süreci devam ettiği için olay ile ilgili bizim de bir kanaat belirtmemiz doğru değildir, mümkün de değildir.
Ancak bu arada bir ihtiyaç kendini göstermektedir:
Yatılı okullar için gece bekçisi, gündüzlü okullar için özel eğitilmiş güvenlik görevlisi…